Üç Maymun

filmsecimi:

image

İlk “Mayıs Sıkıntısı"nı sonra “Bir Zamanlar Anadolu'da” filmini izlediğim Nuri Bilge Ceylan'da, kazandığı son ödül ile tekrar gündeme gelince, “neyi bulamıyorum” diye meraklanıp “Üç Maymun"u da izledim.


Diyebilirim ki Mayıs Sıkıntısı izlediklerim arasında azıcık anlamlı bulabildiğim tek filmidir. Hikayesi bir yana, yönetmen olarak yapmak istediklerini en masum haliyle Mayıs Sıkıntısı'nda yapabildiğini sanıyorum. Sonrası giderek kurumsallaşan ve isminin hakkını vermeye çalışan bir dizge gibi geliyor bana. Anladık uzun planlar, anladık fotografik görüntüler filan ama sanki bunlar yönetmenin hikayesiyle sadece Mayıs Sıkıntısı'nda birbirini tamamlamış, birbirine denk düşmüş gibi. İşe yaradığı görülünce artık her filmde işe yarayacağı varsayılan estetik bakışın konforu, zorlaması, istikrar vaadi esir almış gibi Nuri Bilge Ceylan'ı.


Üç Maymun'a gelince sönük bir hikaye, sönük oyunculuklar, yetmemiş gibi oyunculuğu ve hikayeyi iyice bastıran uzun planlar ve fotografik görüntü arayışı… Yavuz Bingöl ne kadar oyuncu olabilirse olmuş, hatta "fazlasına gerek yok” diye özellikle seçilmiş gibi. O kadar ki yüzüne iyice yakından girilmiş terleme sahnesi için “bu ne şimdi?” demekten kendimi alamıyorum. Kadın karakter ummadığım kadar role -Yıldız Tilbe'yi cep telefonu melodisi yapabilen ve düşme potansiyeli yüksek kadın rolüne- uygun bir yüze sahip. Oyunculuğunu nadir gösterme fırsatlarını -yatakta gülme sahnesinde ve terasın duvarında Yavuz Bingöl'den atlama emrini beklerken oturduğu sahnede olduğu gibi- değerlendirememiş bence. Birazda çıplak kadın gösterme klişesine kurban gitmiş diye düşünüyorum.


Ölen çocuğun gadre uğramış aile bireylerine görünmesi ise güzel bir metafordu. Özellikle bahsetmeye değer son kare ise gerçekten güzeldi. Değil bir filmde sadece fotoğraf olarak bile böyle bir sahneyi yakalamak/ oluşturmak bence önemli bir yetenektir. Daha iyisi ise - belki kadraja istenmeyen bir şey girecekti diye öyle sabitlenmiştir- evlerin daha az yer aldığı bir kare olabilirdi sanırım.


Hasılı, Nuri Bilge Ceylan klişeleri uğruna katlanılmış büyük bir zahmet, hem ekipteki kalan herkes için hem izleyici için… Daha da birşey bulmak için izlemem; bulacağım bi kaç fotoğraf karesidir der geçerim.


Fatih Özdemir

Ne Düşünüyorsunuz Bu Konuda:

Daha yeni Daha eski