Teröristler ve Avatarları

filmsecimi:

Avatar gerçek bir görsel şölen ama sadece o kadarla kalmıyor. Onsekizbin alemden biri de neden Pandora gibi bi yer olmasın; gelecekte insanlar avatarlar gibi “suretleriyle” farklı bir yaşam tarzı sürebilirler mi; bedenimiz avatar gibi uykuya daldığında ruhumuz “Jake Sully” gibi evine dönmek için olmadık işlerle mi uğraşıyor yoksa; avatarlarımıza fazla bağlanırsak hep Pandorada mı kalmak isteriz ve acaba Amerika der mi bir gün: “We will fight terror with terror!”; terörist olarak gördükleri ve suçları sadece tüm gezegenle uyumlu yaşamak olan insanları yerlerinden etmek için en kutsal bildikleri yerlere saldırmayı düşünmezler mi acaba… türünden soruları da aklımızı getiriyor.

image
Amerika “Kutsal Ağacınızın”, “Eyva” tarafından korunduğu safsatasıyla ilgilenmez, Amerika yeterince İngilizce bilmiyorsanız veya gaz bombalarının anlamını çözemediyseniz ne kadar barışçıl “Navi"ler olduğunuzu da umursamaz, “hissedarlar” yerlileri öldürmenin kendilerini kötü göstermesinden daha çok, zarar gösteren mali raporlarla ilgilenirler. Yani ya evcilleşin kaynaklarınızın sömürülmesine ses çıkarmayın ya da ölün, ne kadar modern bir tarz değil mi? Pandoranın “eğitim, ilaç ve yol” ile uygarlaştırılmasının hikayesidir Avatar. Pardon, bir de bir Amerikalı nın nasıl “Toruk Makto” ya dönüştüğünün demeliydim. Navi klanlarını birleştirmek için bile türüne ihanet etmiş bir Amerikalı gerekiyor. Haksız da değil aslında. Bırakın Pandorayı Dünyada bile bir Amerikalı el atmayınca (bkz: renkli devrimler) ya da el atınca (bkz: Gazze) birlik olamıyoruz. Acaba bi kaç entelektüeli kaçırıp Stockholm Sendromundan mı medet ummak lazım?
Fatih Özdemir

Ne Düşünüyorsunuz Bu Konuda:

Daha yeni Daha eski