Daha baştan eleyelim müptelaları: Bu, Japon saksıda ağaç yetiştirme tekniği ile yetiştirilen bitki. Kafa yapanlardan değil
Olay şöyleyken şöyle: Bi kaç gün önce bi tornavida almak için büyük yapı marketlerden birinin Erzurum şubesine gittim. Artık olağanlaşan, "Arif'in Mancester'a attığı golü ararken nerelere geldim" benzeri durumun gerçek(!) hayattaki versiyonunu yaşadım ve kendimi tornavida hariç başka birsürü şey almış halde mağazanın dışında buldum. Bunlar arasında kendisiyle topraktan kafayı çıkaracağı hususunda inatlaştığımız bir limon çekirdeği için saksı filan da vardı. Neyse girmişken böyle nebatperver bir moda filan az ileride başka bir büyük ulusal market zincirinin şubesinin önünde yılbaşı vesilesiyle oluşturulduğu anlaşılan bir köşede küçük bir dal gibi görünen ama orjinal bir çam ağacı gövdesinden bir saksı içinden arzı endam eden çam dalını(?) da gördüm ve satın aldım. Olay tamamen çocukluğumdan beri büyüttüğüm, saksıda ağaç yetiştirmeye dair bir küçük merakımdan kaynaklanmıştır tabii, bunu da "yılbaşı mı kutluyorsuuun?" diye sataşacak dostlara beyan edeyim. Neyse, soru işaretinden de anladığınız üzere aldığım şeyin henüz bir bonsai çam ağacı olduğundan emin değilim ama aldım geldim eve tabii. Bu süre içinde bu ağaç hakkında kimseye birşey söylemedim. Ağaca ideal su, güneş ve sıcaklık ortamı ayarlamaya çalışmak haricinde başka bir çabam da olmadı. Mesela bonsai başlıklı bir arama filan yapmadım internetten ya da bonsai şeysi gibi birşeyler satın almadım bi yerlerden. Hasılı zannımca bir ben biliyorum bonsai ağaç meselesine girdiğimi. Ancak hiç öyle değilmiş durum.
Başka bir yakın zamanda yine artık olağanlaşan bir komplo teorisi doz alımında öğrenmiştim ki bildiğimiz bütün büyük teknoloji firmaları filan bizim hakkımızdaki bilgilerin alayını hem birbirleriyle paylaşıyorlar, hem belki çalıyorlar ve hem belki birleştiriyorlar filan. İşte mesela Siri'nin dinlediği konuşmalarımızdan öğrendiği bir gerçeği Facebook'ta bir reklam olarak karşımıza çıkarması gibi "komplo teorileri"nden bahsediyorum. Derken dün Facebook'ta bir reklam gördüm:
Dostlar, emin olun daha ben bile bilmiyorum bir bonsai Çam ağacı mı yoksa Çam dalı mı satın aldığımı. Ancak Facebook biliyor. Ben bilmeden biliyor. İnanabiliyor musunuz?
Bu arada Facebook'un ismini vermişken artık marketlerin de ismini verelim bari: Tekzen ve Migros. Muhtemeldir ki satın aldığım şeyin bir bonsai olduğuna dair tek bilgi Migros'ta vardır. Ama nasıl oluyorsa bu bilgi dün Facebook'a ulaşmış ve hatta dün bir reklama dönüşecek kadar işlemden geçmiş oluyor. Aradan 3 gün belki geçmiştir.
İlginç bir şekilde dün, hatırladığım ve Facebook'un kuruluş hikayesini anlatan film hakkında düşünüyordum: "Social Network". Bu ağın (network) "sosyal" olması haricinde Matrix'deki makina- insan ağını nasıl andırdığı aklımda dönüp duruyordu. Hala fiziksel bağlantı halinde değiliz tabii bu ağla ama olan bitene bakınca fiziksel bağlantıya çokta gerek yokmuş gibi görünüyor. Sosyal medya dediğimiz bu sosyal ağlar ve tabii Google, Apple, Microsoft gibi platform sağlayıcıları toplamda bizi zaten neredeyse fiziksel olarak onlara bağlıymışız gibi biliyorlar. Ne eksik kalmış olabilir sizce? Parmak izizmiz, sağlık bilgilerimiz, günlük rutin yolculuklarımız, yediklerimiz, içtiklerimiz hatta bu örnekte görüldüğü gibi küçük hobilerimiz ve daha bizim bile farkında olduğumuz ya da olmadığımız kimbilir nelerimiz nelerimiz.
Şimdilik bunu güya reklam göstermek için kullanıyorlar. Yarın toplumsal olayları, düşünce yapılarımızı vb gibi bizim sandığımız kararlara dayanan bazı hallerimizi belirlediklerini anladığımızda çok mu geç kalmış olacağız:
What is Facebook ulan?
Olay şöyleyken şöyle: Bi kaç gün önce bi tornavida almak için büyük yapı marketlerden birinin Erzurum şubesine gittim. Artık olağanlaşan, "Arif'in Mancester'a attığı golü ararken nerelere geldim" benzeri durumun gerçek(!) hayattaki versiyonunu yaşadım ve kendimi tornavida hariç başka birsürü şey almış halde mağazanın dışında buldum. Bunlar arasında kendisiyle topraktan kafayı çıkaracağı hususunda inatlaştığımız bir limon çekirdeği için saksı filan da vardı. Neyse girmişken böyle nebatperver bir moda filan az ileride başka bir büyük ulusal market zincirinin şubesinin önünde yılbaşı vesilesiyle oluşturulduğu anlaşılan bir köşede küçük bir dal gibi görünen ama orjinal bir çam ağacı gövdesinden bir saksı içinden arzı endam eden çam dalını(?) da gördüm ve satın aldım. Olay tamamen çocukluğumdan beri büyüttüğüm, saksıda ağaç yetiştirmeye dair bir küçük merakımdan kaynaklanmıştır tabii, bunu da "yılbaşı mı kutluyorsuuun?" diye sataşacak dostlara beyan edeyim. Neyse, soru işaretinden de anladığınız üzere aldığım şeyin henüz bir bonsai çam ağacı olduğundan emin değilim ama aldım geldim eve tabii. Bu süre içinde bu ağaç hakkında kimseye birşey söylemedim. Ağaca ideal su, güneş ve sıcaklık ortamı ayarlamaya çalışmak haricinde başka bir çabam da olmadı. Mesela bonsai başlıklı bir arama filan yapmadım internetten ya da bonsai şeysi gibi birşeyler satın almadım bi yerlerden. Hasılı zannımca bir ben biliyorum bonsai ağaç meselesine girdiğimi. Ancak hiç öyle değilmiş durum.
Başka bir yakın zamanda yine artık olağanlaşan bir komplo teorisi doz alımında öğrenmiştim ki bildiğimiz bütün büyük teknoloji firmaları filan bizim hakkımızdaki bilgilerin alayını hem birbirleriyle paylaşıyorlar, hem belki çalıyorlar ve hem belki birleştiriyorlar filan. İşte mesela Siri'nin dinlediği konuşmalarımızdan öğrendiği bir gerçeği Facebook'ta bir reklam olarak karşımıza çıkarması gibi "komplo teorileri"nden bahsediyorum. Derken dün Facebook'ta bir reklam gördüm:
Dostlar, emin olun daha ben bile bilmiyorum bir bonsai Çam ağacı mı yoksa Çam dalı mı satın aldığımı. Ancak Facebook biliyor. Ben bilmeden biliyor. İnanabiliyor musunuz?
Bu arada Facebook'un ismini vermişken artık marketlerin de ismini verelim bari: Tekzen ve Migros. Muhtemeldir ki satın aldığım şeyin bir bonsai olduğuna dair tek bilgi Migros'ta vardır. Ama nasıl oluyorsa bu bilgi dün Facebook'a ulaşmış ve hatta dün bir reklama dönüşecek kadar işlemden geçmiş oluyor. Aradan 3 gün belki geçmiştir.
İlginç bir şekilde dün, hatırladığım ve Facebook'un kuruluş hikayesini anlatan film hakkında düşünüyordum: "Social Network". Bu ağın (network) "sosyal" olması haricinde Matrix'deki makina- insan ağını nasıl andırdığı aklımda dönüp duruyordu. Hala fiziksel bağlantı halinde değiliz tabii bu ağla ama olan bitene bakınca fiziksel bağlantıya çokta gerek yokmuş gibi görünüyor. Sosyal medya dediğimiz bu sosyal ağlar ve tabii Google, Apple, Microsoft gibi platform sağlayıcıları toplamda bizi zaten neredeyse fiziksel olarak onlara bağlıymışız gibi biliyorlar. Ne eksik kalmış olabilir sizce? Parmak izizmiz, sağlık bilgilerimiz, günlük rutin yolculuklarımız, yediklerimiz, içtiklerimiz hatta bu örnekte görüldüğü gibi küçük hobilerimiz ve daha bizim bile farkında olduğumuz ya da olmadığımız kimbilir nelerimiz nelerimiz.
Şimdilik bunu güya reklam göstermek için kullanıyorlar. Yarın toplumsal olayları, düşünce yapılarımızı vb gibi bizim sandığımız kararlara dayanan bazı hallerimizi belirlediklerini anladığımızda çok mu geç kalmış olacağız:
What is Facebook ulan?
Yorum Gönder