Yükselen ulusalcı fikirlerden yola çıkarak ele aldığımız modern dünyayı bir de değerler sistemi açısından kritize edersek, temel olarak geleneksel dünyanın modern dünyadan hukuk ve ahlak çerçevesinde farklı olduğundan özellikle bahsetmeliyiz.
Daha önceki yazılarda değerlerin yerelleşmesi gerektiğinden bahsetmiştim. Bu yerelleşme evrensel ölçekte bir değerler sistemi üretmeyi imkansız kılmakta gibi gözüküyor. Peki modernizm akıldan yola çıkarak acaba gerçekten evrensel bir ahlaklaşan hukuk üretebilmiş midir? Maalesef hayır. Modernizm, aydınlanmış bireyin kendisi için istemediğini başkası için de istemeyeceğini varsaymaktadır ama hiçte öyle olmuyor.
Vatandaş, bahsi geçen altın kuralı umursamıyorsa rasyonel hukuk devreye giriyor. Akla uygun olmasını meşruiyetinin temeli sayması nedeniyle hakemi olduğu toplumu renksizleştiren ve tektipleştiren, rasyonel (hukuka uygun) ama gayri ahlaki eylemleri görmezden gelmek bir yana bu rasyonel hukuk,insanları kendinde açıklar aramaya zorlayarak hukuka uygun ama ahlaka aykırı eylemleri teşvik eder duruma düşmektedir. Bu nedenle banka hortumlayanlar tatil beldelerinde keyif çatarken, baklava çalan çocuk 35 yılla cezalandırılabilmektedir.
Yorum Gönder