Herşey Herşeyle Bağıntılıdır

Espritüel bir yaklaşımla hububat taban fiyatları ile Tarkan'ın son albümünün İngilizce olması arasında alaka kurdurabilecek bir ifade olmasına rağmen sözün kaynağı olarak aktarabileceğim Umberto Eco’nun önerdiği anıştırma (mantıksal bir yöntem olarak ana­loji) yöntemiyle gerçektende her şey her şeyle bağın­tılıdır. Yani aslında biraz zorlayarak espriyi gerçeğe dö­nüştürmek mümkün.


Her şeyin her şeyle bağıntılı olması ilgi alanlarımız haricinde çok da gözümüze çarpan bir gerçek değildir. Tarkan ve hububat fiyatları aynı anda ilgisi dahilinde olacak çok az kişi haricinde bu iki kavram arasında ilişki kura­cak bir kişi pek bulunmaz. Ancak hepimizin haya­tında birbirinden uzak ilgi alanları vardır tabii ki. Bu il­gi alanlarımızda karşılaştığımız herhangi bir problemi çözme ihtiyacıyla beynimizi biraz zorladığımızda beyin alıştığı basit ilişki kurma yöntemlerini aşıp bir dizi ana­lojiden sonra çok ilginç ve sıra dışı çözümlere ulaşabil­mektedir. Bu çözümler kimi zaman gerçekten anlamlı bilgiler üretebilmemizi sağlarken bazen de batıl inanç olarak yorumlanabilecek sonuçlara ulaştırabilir. Örneğin yağmurun yağacağını romatizma ağrılarının artmasından tahmin eden in­sanlar anlamlı bir ilişki kurmuşlardır ama tuttuğu takımın maçı sırasında uğurlu pozisyon deneyen insanların yaptığı ilişkilendirme birçok kişiye saçma gelmektedir. Bence sadece sıradışıdır, tamamen saçma de­ğildir. Nasıl olur?


Bilimsel yöntem neden/sonuç zincirinde iki üç adım ötesini dikkate almaz, daha doğrudan etkileri de­ğerlendirmeye layık bulur. Bu nedenle örneğin yağ­murun yağması için suyun buharlaşması ve çöllerde kum fırtınalarının oluşması arasındaki ilişki anlamlı bulunurken Çin’deki insan sayısıyla pek ilgilenilmez. Oysa Güneş’in sıcaklığının daha etkili his­sedilmesini sağlayan sera etkisi faktörü de göz önün­de bulundurulduğunda, sera etkisine ise dünyada yaşa­yan insan sayısının çokluğu ve bu insanların faaliyetleri neden olduğu dikkate alındığında Çin'deki insan sayısının Mozambik'teki yağış oranını nasıl etkileyebileceğini mantık çerçevesinde konuşabi­liriz. Neden/sonuç zincirini çok da ilerletmemiş olma­mıza rağmen (yağmur, buharlaşma, güneş, sera etkisi, insan sayısı, Çin) vardığımız nokta başlangıç nokta­mızdan biraz uzak kalmıştır, bu nedenle de kurduğumuz ilişki nitelik bakımından hububat fiyatları ile Tarkan arasındaki alakayı aratmamaktadır.


Uğurlu pozisyonlar deneyen fanatikler saçmalıktan nasıl kurtuluyorlar? Farkında olmasalar da neden/so­nuç zincirini biraz geniş bir bakış açısıyla değerlendiri­yorlar. İşe yarıyor olabilir mi? Evet, ancak uğurlu po­zisyon denemeyle bulunmaz. Sadece bir an gelir ve fark edersiniz aradaki ilişkiyi yani analoji yaparsınız veya bir diğer ifadeyle ilham gelir. İlham gibi irrasyo­nel bir açıklamanın nasıl rasyonel çerçeveye yerleştiri­lebileceğini yukarıdaki örnek sanırım yeterince açıkla­maktadır.


Neden/sonuç zincirini yeterince genişleterek ilişkilendiremeyeceğimiz konu yoktur. O halde böyle bir ilişki karmaşası nasıl çözülecek diye sormak gerekir. Cevap, niyet kavramıyla yani neyi niye istediğinizi bi­leceksiniz. Bir fikriniz, bir isteğiniz, bir beklentiniz ola­cak ve bu doğrultuda hayatı yaşamaya çalışacaksınız. Gözünüzün önünden akıp geçen her şey bir anda niyetimize göre, tıpkı kırmızı bir gözlükle bakıldığında her şeyin kırmızı tonlarında görülmeye başlaması gibi, renklenecektir. Yani eğer uğurlu pozisyon ihtiyacımız varsa mutlaka bir yerde bir zaman bulursunuz onu. Tabii hayatınızı sadece bir futbol takımının rengiyle renklendirmek istiyorsanız. İyi bir iş istiyorsanız mutla­ka bulursunuz. Yeter ki iş arayın ve iş isteyin. Aradığı­nız para ise isteyin ama gerçekten isteyin ve çaba gös­terin. Eninde sonunda kavuşursunuz.


Tam bu noktada devreye giren isteme hali sadece kendi içinizde kaldığında, bir muhatabın olduğu duru­ma göre daha yetersizdir. İstemeyi akıldan geçirmekle, heves etmekle karıştırmamak gerekir. İstemek bir ça­ba, yoğunlaşma, yönelme ve tam bir meyil gerektirir. Gerçek bir muhataptan gerçekten isteyin ve olması için elinizden geleni yapın. Daha açık bir ifadeyle ol­masını istediğiniz şeyle zihnen meşgul olun, bu meş­guliyet sonucu farkına varmaya başlayacağınız fırsat­ları değerlendirmeye çalışın ve dua edin.

Ne Düşünüyorsunuz Bu Konuda:

Daha yeni Daha eski